Enerjinin anası, GAP’ın babası Şanlıurfa’nın şanssızlığı!
Evet şanssızlık, çünkü ulu Allah vermiş veriştirmiş her türlü nimeti…
Lakin, rahmeti zahmete çeviren beceriksizlerin makam işgalleri yüzünden memleket günden güne yaşanamayacak bir hale bürünmekte.
Şanlıurfa’nın son yarım asrından bu yana kanayan yara konumunda olan elektrik sorunu, DİCLE ELEKTRİK DAĞITIM ile artık yıllardır zulüm oldu.
İlkbaharı ve sonbaharı olmayan sadece yazı ve kışı yaşayan Şanlıurfalının gazetemiz haber merkezine sürekli DEDAŞ şikâyeti ile müracaat etmesinden çok daha skandal olan ise, vatandaşın vekâleti ile Türkiye Büyük Millet Meclisimizde oturan; ilinin sorunlarına, eksiklerine, ihtiyaçlarına kör ve sağır olan milletvekillerinin görev ve sorumluluklarının bilincinde hareket etmeyişleridir.
Türkiye ve Avrupa’nın en büyük barajı ATATÜRK BARAJI bizde Şanlıurfa’da,
Türkiye’nin en büyük hidroelektrik santrali yine bizde,
Dünyanın 5. Büyük barajı olma özelliğini taşıyan ve Türkiye’nin en fazla elektrik üreten ATATÜRK BARAJI, evet bizde…
Elektrik enerjisi üretiminde ülke genelinde rekor kıran bir barajın bulunduğu Şanlıurfa’da, hissedilen hava sıcaklığının 60 dereceleri gördüğü bu günlerde; DEDAŞ nasıl olur da şehir merkezinde 3 gün ila 16 saat arasında bazı bölgelerde ise günlerce elektrik kesintisi yaşatabilir?
Gerek gazetemiz istihbarat servisi olsun ve gerekse şahsi iletişim araçlarım olsun günlerdir DEDAŞ mağduriyetinden ötürü gece gündüz susmak bilmiyor; sağ olmasın, kahrolsun! DEDAŞ sayesinde şarjımız bitene kadar… Bu kavurucu sıcaklar ile birlikte, saatlerce ve günlerce elektrik kesintilerinden mütevellit, evinde cihaza bağlı yaşam mücadelesi veren hastalardan ölenler kurtuldu, ölmeyenler komada, yatağa mahkûm edildi.
Şanlıurfa’da tarımı ve çiftçileri de bitiren DEDAŞ, milli ekonominin temeli olan ziraat e Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en büyük darbeyi vurmuştur. Kime ve kimlere hizmet ettikleri araştırılmalı.
Yüzlerce evde beyaz eşyalar başta olmak üzere elektrikli cihazlar, sürekli kesilen elektrik enerjisinden dolayı yanmış durumda. Vatandaşa can ve mal kaybı yaşatan DEDAŞ yetkilileri milli servete vermiş oldukları zararda göz önünde bulundurularak, vatana ihanetten idamla yargılanmalı.
Kanun tanımaz DEDAŞ zalimliğine devam ede dursun, bu zulme sessiz kalan Şanlıurfa milletvekilleri bir an önce vekâlet aldığı insanlardan; sizi temsil edemiyor, hakkınızı savunamıyoruz diyerek özür dileyip hızlı bir şekilde istifa etmeliler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın oyu ve sayesinde 1 dönem vekillik yapmaktansa, halkın tarafında yer alıp, vatandaşı için istifa eden vekili, bu vefalı insanlar bağımsız bile olsa, ölene kadar ceylan derisi meclis sandalyesine oturtur.
Mesela yarım kalan, tamamlanmayan GAP kimin umurunda?
Aksi takdirde vatandaş milletvekilini, nikah şahidi olsun, düğünleri gezsin, taziye ziyaretinde bulunsun, fotoğraf karesinde görünsün, ihale kovalasın, ziyaret ve iade-i ziyaret gerçekleştirsin, katılım sağlasın, kurum amirlerine personel baskısında bulunsun diye temsilci seçmiyor!..
Şanlıurfa’lı vatandaş, sayın Vali Hasan ŞILDAK’tan soruna sahip çıkarak, çözümü adına enerji ve tabii kaynaklar bakanı Alparslan BAYRAKTAR ile görüşmesini bekliyor. Çünkü vatandaş Valiyi Milletvekillerinden daha çok Şanlıurfa’da görüyor, Milletvekillerinden daha çok Şanlıurfalı kabul ediyor ve çok daha kolay ulaşıyor…
Bu arada şanssızlık bir değil ki!
İngilizlerin de korkulu rüyası olan Göbeklitepe ‘nin bulunduğu Şanlıurfa’ da turizmin şanssızlığı ise; İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın ASLAN ile Müze Müdürü Celal ULUDAĞ… Bu iki kafadar sayesinde turizmin içinde bulunduğu içler acısı halini bu memleket hak etmiyor!
Ne ise konuyu dağıtmadan bu iki kafadarı ve diğer şanssızlıkları yarına bırakalım. Ama memlekete ihaneti kimsenin yanına bırakmayız! Kalın sağlıcakla…