Kanun tanımaz DEDAŞ gün geçtikçe zulmün dozunu artırıyor!
Kanun tanımaz DEDAŞ gün geçtikçe zulmün dozunu artırıyor!
Hissedilen sıcaklığın 60 dereceleri gördüğü ilimiz Şanlıurfa’da 2 Milyon kendi insanımız başta olmak üzere Göç İdaresine kayıtlı 600 Bin ve 600 Bin de kayıtsız, kaçak olarak ikâmet eden totalde 1 Milyon 200 Bin Suriye vatandaşı ile birlikte; 3 Milyon 200 Bin nüfus yıllardır DEDAŞ’ ın zulmüyle düçar olmaktadır.
Yıllardır vatandaşın bedduasını alan DEDAŞ, DEPSAŞ VE TEDAŞ yetkilileri, Şanlıurfa’ nın merkezinde ki noktaya 13 saatte en ufak bir arıza ihbarına zorla gelerek halkın canına ve malına kastetmekle kalmayıp, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ifadesiyle MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ OLAN ZİRAATİN sürekliliği adına bitkisel üretim yapan çiftçilerin ise mütemadiyen enerjilerini kısıtlayıp susuz bırakarak milli servete de ihanet etmektedirler!
Bu da yetmezmiş gibi; hırsız belli borçlu belli olduğu halde, hukuki hiç bir dayanağı olmadan, suçun ve borcun şahsiliğine muhalefet edip suç işleyerek, komşunun sırf abonesi var diye borcunu gününde ödüyor diye borcu olmayan vatandaşın banka hesaplarına haciz koydurup, enerjisini keserek enerji çalıyor diye mahkemeye veriyorlar. BUNLAR HANGİ HUKUK SİSTEMİNE GÖRE HAREKET EDİYOR? TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİN HUKUK SİSTEMİNDE DE KANUNLARIMIZDA DA BU YOK!!!
Bu sıcakta evinde hasta yatağında medikal cihazlara bağlı yaşam mücadelesi veren hastalar var! Yaşlılar var! Bebekler var! Şehrin göbeğine arıza ihbarına nasıl olurda en erken 13 saatte ancak müdahale edilir? Bunu sorgulamayan makam işgal eden il müdürleri bir an önce istifa etmelidir!
İstihbarat servisimize gelen şikayetlerin %70 ini bu günlerde DEDAŞ zulmü oluşturmaktadır. Milletvekilleri memleket sorunları dışında şahsi istikballeri için çabalamaya devam ede dursun! Sahi bu memleketin bir bakanı vardı ?
Öte yandan borçlu olmayan vatandaşların banka hesabına koyulan blokelerin kaldırılmayışından doğan mağduriyetler gün geçtikçe artmakta.
Kliması mı dersin, buzdolabı mı dersin, televizyonu mu dersin kısacası elektronik cihazları sürekli gidip gelen elektrik yüzünden bozulan vatandaşlar tarafından sürekli aranıp DEDAŞ şikayeti dinlemekten bıktık! Milletvekillerine seçim bittiği için ulaşamıyoruz siz gazeteciler fahri milletvekillerimiz olduğunuz için sizi arıyoruz diye serzenişte bulunan DEDAŞ mağduru vatandaşlar eğer planlı bir kesinti olacaksa en azından insaniyet namına aboneler mesaj yoluyla bilgilendirilmeli, çünkü; hem bu ekonomik krizde hem de bu yaz gününde et, süt başta olmak üzere tüm gıdalar çöpe gidiyor!
Bu kadar usulsüzlük ve kanunsuzlukla vatandaşa zulüm eden DEDAŞ ın gizli bir fetö eli ile mi yönetiliyor sorusu halk tarafından sorgulanmakta ve tüm çabanın mahalli seçimlerde mevcut iktidar aleyhine olumsuz sonuçlar doğurması mı beklenmekte olduğu kanaati yayılmaktadır.
Bu arada kıymetli okurlardan istirhamımdır, Bekir BOZDAĞ’ı gören olursa haber merkezimize memleket adına bildiriniz.
Kıymetli okurlar zaman zaman arşivimizi incelediğimde 8 yıl önceki gazetemiz manşetinde de elektrik sorununun olduğunu, 60 yıl önceki manşetimizde de bu sorunun varlığını gördüm.. Yani bu sorunun memleketin kaderi olmadığını, mahalli idarecilerin ve milletvekilleri seçiminde yapılan hataların sonucu olduğunu belirtmek isterim.
Ve bu kanayan yara konumunda ki elektrik sorununun çözümü ve mağduriyetlerin giderilmesi adına yetkili, etkili, ilgili ve sorumluların ilk ve asli görevlerinin vatandaşa hizmet olduğunu hatırlatırım…
Aksi taktirde, küfür yürür zulüm yürümez! Vesselam….