Şanlıurfa Büyükşehirde İş yeri Ruhsat Muamması!

Şanlıurfa merkez ilçelerinden Haliliye ve Eyyübiye ilçeleri başta olmak üzere, yaklaşık 1 yıldan bu yana vatandaşların yaşamış oldukları iş yeri ruhsat problemleri, içinden çıkılmaz hal almış ve Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin BEYAZGÜL ise il genelinde büyük bir sorun olan bu durumun çözümü adına hiçbir girişimde bulunmamış, vatandaşın mağduriyetine sessiz kalarak esnafın tepkisini kazanmıştır.

Vatandaşın haklı tepkisi bir yana dursun, Haliliye Belediyesi zabıta ekiplerinin ruhsata uygun görmedikleri, işyeri sahiplerine ruhsata başvurmaları için tutanak tutarak Belediye ye davet etmeleri ise abesle iştigaldir. Çünkü; vatandaşa hem tutanak tutuyorlar hem de yaklaşık 45 yıllık iş yerlerine ve girişlerinde büyük tabela ile İŞ HANI yazılan şu anda aktif olan yedi katlı iş merkezlerine, tapusunda iş yeri yazmadığı gerekçesi yahut tapusunda arsa yazdığı gerekçesiyle esnafın aktif çalışan iş yerlerini ruhsatlandırmıyorlar!

Hal böyleyken; bir an önce, ruhsatlandırılmayan yüzlerce işyeri tarafından zarara uğrayan ve yıllarca zarara uğratılmış Belediye, iş yeri ruhsatı vermediği 45 yıldır aktif olarak çalışan iş yerlerine ruhsat verilmesi hususunda gerekli girişimlerde bulunarak belediye meclisinden çıkarılacak kamu lehine bir kararla vatandaşın da mağduriyetini ortadan kaldırmalıdır. Aksi takdirde ruhsata uygun olmayan işyeri yasal da değildir, bu yüzlerce aktif çalışan iş yerleri bir an önce kapatılmalı ve abonesiz kullanılan sular kesilmelidir. Haber merkezimize müracaat eden vatandaşların bir kısmı ise su ve elektrik abonelerinin olduğu halde ruhsatlandırılmadıklarını beyan ettiler.

Çözüm bekledikçe büyük bir sorun olan bu iş yeri ruhsat meselesi için başlattığım haber çalışmasında, daha skandal olaylarla karşılaştık. Bunlardan ilki iş yeri ruhsatı almasında sakınca olmayan vatandaştan zorla bin ve bin beş yüz liranın altında olmamak kaydıyla zorla bağış adı altında haraç alınması.(Bağış zorla olmaz, belirli miktar olamaz, miktarı verenin tasarrufundadır)

İkincisi ise; bin ve bin beş yüz liranın altında olmamak kaydıyla ve belirlemiş oldukları marketten alınmak suretiyle hediye çeki, bağış adı altında vatandaştan istenmektedir.    (belgeler bizzat zorla aldırılan vatandaş tarafından istihbarat servisimize sunulmuştur, araştırmalar ve vatandaşın haber merkezimize başvuruları devam ettiğinden, detaylar ve hediye çeklerinin kimler tarafından kimlere verildiği haber çalışması tamamlandığında kamuoyuna sunulacaktır)

Milletçe mücadele içinde olduğumuz ve bedel ödediğimiz  bu Pandemi sürecinde, belirli periyotlarda açıklanan ekonomi destek paketleri ve günden güne kapanan işyerleri varken, belediyelerin vatandaşına sahip çıkması gereken en doğru zamanda en büyük yanlışı yapıp köstek olarak  zorla ve belirlemiş oldukları miktarda bağış almaları (bağış değil haraçtır, çünkü bağış zorla olmaz) her şeyden önce sosyal belediyecilik anlayışına ve hükümetin programına ters düştüğünü hatırlatmak isterim.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?!.

Bir yandan ruhsatsız yerlere ruhsat vermeyerek çalışmasına göz yumarak belediyeyi zarara uğratmak, öte yandan ruhsat talep eden vatandaştan zorla para almak.

Velhasılı kelam;

İsot ve balcanlı kebap belediyeciliği bir an önce bırakılarak ve belediyelerin asli görevi olan çalışmalarını vatandaşın gözüne lütufmuş gibi sokmayı terk ederek, vatandaşın sorunlarına eğilmeli, onlara çözüm sunup destek olunarak yaşanabilir bir Şanlıurfa sunulması gerektiğini, halk ile idareci arasında köprü vazifesi gören bir gazeteci ve Şanlıurfa’ da mukim bir vatandaş olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin BEYAZGÜL’e hatırlatır; bu sorunun çözümü ve kanunsuz bağış istemine son verilerek gereğinin yapılmasının elzem olduğunu belirtirim.

Umarım; pandemiden sonra yapacağımız ilk festivalin isot festivali değilde, Belediye tarafından sunulan yaşanabilir bir Şanlıurfa’ da mutlu vatandaş festivali düzenleyerek 80 vilayete örnek oluruz…

Bu notum da Şanlıurfa’lı olmayan okurlarımız için; İsot: Biber – Balcan: Patlıcan

Vesselam…